Motokuryeler: Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!

Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto eylemleri gerçekleştirildi. Arkadaşları Balıkesir Üniversitesinde anma ve protesto yürüyüşü yaptılar. Balıkesir, İzmir, Aydın Bursa, Diyarbakır, İstanbul ve daha pek çok kentte kuryeler “Çalışırken Ölmek İstemiyoruz! Ata Emre Akman İçin Adalet İstiyoruz” çağrısıyla motorlarına siyah kurdele taktılar, Ata Emre’nin fotoğraflarını astılar, toplu “adalet sürüşü” ve basın açıklamaları yaptılar.

17 Mayıs Cuma günü ise Motorlu Kurye İşçileri Derneklerinin çağrısıyla Türkiye genelinde “Sesimizi Yükseltelim” eylemleri yapıldı. İstanbul, Adana, Kırklareli, Isparta, Edirne, Ankara ve pek çok kentte motokuryeler kontak kapattılar. “Adalet Sürüşü” eylemleri, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptılar. Basın açıklamalarında kuryelerin sürekli kaza riskiyle çalıştıkları, paket götürdükleri yerlerde can güvenliklerinin olmadığı vurgulandı. İlgili tüm kurumlardan mesleklerinin güvenli hale getirilmesi ve Ata Emre Akman cinayeti için adalet talep edildi.

Bağcılar Meydanında bir araya gelen Motokuryeler yaptıkları basın açıklamasıyla Ata Emre için adalet istediler, çalışırken ölmek istemediklerini söylediler. Motorlu Kurye İşçileri Derneği Başkanı Yasin Kölge burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Biz 2022 yılında 58, 2023 yılında 68 meslektaşımızı kaybettik. Ve bizim çalışmış olduğumuz iş dalı hâlâ yüksek tehlikeli işler statüsüne alınmış değil. Biz çalışırken hayatımızı kaybediyoruz. Ata Emre Akman ne ilkti ne de son olacak. Ama bu cinayetlerin bir an önce bitmesini istiyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sesleniyoruz; bize ses verin, bize kulak verin.”

Ata Emre 20, onu öldüren kişi ise 17 yaşındaydı. 17 yaşında bir gencin böyle bir cinayet işlemesi toplumun içine itildiği karanlığın yansımasıdır. Çıkışsızlık içinde debelenen kapitalizm altında toplum daha koyu bir karanlığa mahkûm edilmektedir. İşçi sınıfının haklarının gasp edilmesi, çalışma koşullarının ağırlaşması, iş güvenliğinin ihmal edilmesi, yaşam hakkının hiçe sayılması, suçlular cezasız bırakılırken demokratik hak ve özgürlüklerden yana olanların hapislerde tutulması, baskı ve otoriterleşmenin derinleşmesi böylesi sonuçlar yaratmaktadır. Yalnızca motokuryeler olarak değil işçiler, emekçiler, ezilenler olarak yaşamak için, nefes almak için örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka seçeneğimiz yoktur.