You are here
“Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
Mersin’den bir işçi
İstanbul Çatalca’da Polonez işçilerinin haklı mücadelesi sürüyor. İşçiler ellerinden alınmak istenen hakları için direniyor ama karşılarında polisi buluyorlar. Polisi, emniyet müdürü, müftüsü yine patrona hizmet ediyor, kimin yanında olduklarını gösteriyorlar. Direnişin 53. gününde Polonez patronu direnişi kırmak için dışarıdan işçi getirmiş, direnişçi işçiler bu işçilerin fabrikaya servislerle girmesine izin vermemişti. Bu sırada polis şiddetine maruz kalan ama yine de mücadeleden geri adım atmayan işçileri Çatalca Emniyet Müdürü şu sözlerle tehdit etmişti: “Sizi gözaltına alırsam çocuklarınız zekiyse bile iş bulamaz!” Emniyet Müdürü bu sözlerle, haklı olan, hakkını arayan işçilere gözdağı veriyordu, “sakın sesini çıkarma, haksızlığa karşı çıkma, sadece kendini değil aileni de yakarsın!” diyordu. Egemenler ve onların temsilcileri gözdağı vererek, korkutarak biz işçileri mücadeleden vazgeçirmeye çalışıyorlar da bizleri korkuttukları şey başımıza zaten çoktan gelmemiş mi? İş bulamamakla tehdit edilen çocuklarımız, gençlerimiz iş bulabiliyorlar mı ki?
TÜİK’in sahte verilerine göre bile Türkiye’de genç işsizlik oranı giderek artıyor! OECD’nin 2024 “Bir Bakışta Eğitim” raporuna göre Türkiye’de, 18-24 yaş aralığındaki yaklaşık her üç gençten biri ne eğitimde ne de istihdamda! Yani ev gençlerinin sayısı artmaya devam ediyor! Hadi diyelim ki işe girdik, çalışıyoruz, geçinmek ne derece mümkün? Yoksulluğumuz katmerlenerek kalıcı hale geliyor. Hayat pahalılığı, yüksek kiralar, düşük ücretler, alım gücünün düşmesi belimizi büküyor. Gençler geçinemedikleri için aileleriyle yaşamak zorunda kalıyor, evlenemiyor, yuva kuramıyor. Durum buyken utanıp sıkılmadan “oturun yerinizde, ses çıkarmayın, çocuklarınızı işsiz bırakırız” diyorlar bize!
Çünkü onlar sadece kendi çıkarlarını, kendi ayrıcalıklarını düşünüyorlar. Bunun için sömürüye ses çıkarmadan katlanmamızı istiyorlar. Hak aramamıza tahammül edemiyor, bunu büyük bir suç, cezalandırılması gereken bir tutum olarak görüyorlar. Sömürü aynen devam etsin, zenginlikler sadece bir avuç ayrıcalıklı kesimin olsun istiyorlar. Biz ne yaşıyoruz, nasıl yaşıyoruz, umurlarında bile değil! Ama biz çocuklarımızın geleceği için mücadele ediyoruz. Örgütlenme hakkımıza sahip çıkıyoruz ki çocuklarımıza anlamlı bir miras bırakalım. Tehditlere pabuç bırakmamalı, birlik olmalı, haklı olduğumuzu bilerek, cesaretle mücadelemizi yürütmeliyiz.