You are here
Kim Viral Olmalı?
Gebze’den bir petrokimya işçisi
2024 Yaz Olimpiyatlarında Türkiyeli sporculardan altın madalya alan olmadı ama Yusuf Dikeç’in elleri cebinde yaptığı atış viral oldu. Dünya medyasında Dikeç’in görüntüsü üzerine yorumlar yapıldı. Günlerce Yusuf Dikeç’le ilgili belki de binlerce görsel, video paylaşıldı, bu paylaşımlar milyonlarca kişiye ulaştı.
“Viral olmak” sosyal medya platformlarında yapılan bir paylaşımın veya internette bir videonun çok hızlı bir şekilde yayılması anlamına geliyor. Böylece söz konusu paylaşım ya da video on milyonlarca kişinin önüne düşerek gündemine giriyor. Görüntü yayıldıkça, ilgi odağı oldukça, herkes bu konu üzerine konuşmaya başladıkça bizi ilgilendiren konular geri plana itiliyor, yok sayılıyor. Kendi sorunlarımızdan uzaklaşıyor, kendimizi viral olmuş kişinin yerine koyuyoruz. Onunla gurur duyuyor, seviniyor veya üzülüyoruz. Bir daha hiçbir şekilde hayatımızda yer almayacak ya da gündemimize girmeyecek kişi veya durumun viral olarak bizi günlerce meşgul etmesi sizi de düşündürmüyor mu? Milyonlarca görüntü, başlık, konu içinde neden biz işçileri ilgilendiren, can alıcı sorunlar viral olmuyor?
Örneğin Polonez işçileri sendikal hakları için haftalardır mücadele yürütüyorlar. Bu mücadeleyi verirken polis şiddetine maruz kaldılar, yaralandılar, ters kelepçeyle gözaltına alındılar. İşçiler hemen her fırsatta uğradıkları haksızlığı teşhir ediyor, çeşitli görüntüler paylaşıyorlar. Polonez gibi başka grev ve direnişler de var. MKB Rondo, As Plastik, Elba Bant, Mersen, Eker Süt, Fernas ve dahası… Hepsi de destek ve dayanışma bekliyor. Buna rağmen sosyal medya üzerinden paylaşılan videolar, az sayıda insan tarafından takip edilip, paylaşılıyor. Sermayenin televizyon ve gazetelerinde ise onlara zaten yer verilmiyor. Bir dakikalık bir yarışmadaki görüntüyü izleyerek, beğenerek ve paylaşarak viral olmasına katkı sunan milyonlarca işçi neden Polonez işçilerini veya diğer işçi mücadelelerini gündem yaparak paylaşmıyor?
Çünkü bizim neyi izleyeceğimize ve beğeneceğimize aslında biz değil başkaları karar veriyor. Gözümüzün nereye bakacağına, kulağımızın neyi duyacağına, neyi gündem edeceğimize karar veren bir güç var. İşte bu güç spordan üretime, siyasetten ekonomiye her alanda örgütlü olan patronlar sınıfıdır. Onlar kendi sorunlarımızı gündem etmemizi, bir araya gelerek mücadele etmemizi, birbirimizle dayanışmamızı istemiyorlar. Bunun için de her aracı kullanıyorlar. Patronların tuzağına kanmayalım, başkalarını değil kendi sınıfımızın sorunlarını ve mücadelesini gündem yapalım.