You are here
Anadolu Yakası: Fabrikalar boşalıyor 3/3
15 June 2020 - 19:00
Tekel önündeki konuşmaların ardından işçiler coşkuyla yürüyüşe katıldılar. Kadın işçiler en önde yürüyordu. Haymak’a doğru yola koyuldular. Yürüyor ve haykırıyorlardı:
- “Yaşasın İşçi sınıfı”
- “AP iktidarı bizim iktidarımız değildir”
- “Tüm gericiler ve faşizm kahrolsun”
- “Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok”
Öğleden sonra 14.00 civarı… Acıbadem yönünden gelen Otosan, DMO ve diğer fabrikaların işçileri, Cevizli tarafından gelen Silvan, Singer, ECA Presdöküm ve Tekel işçileri ile Pendik ve Kartal’dan gelen diğer fabrikaların işçileri Soğanlık’ta Haymak fabrikasının önünde buluştuklarında sayıları 10 bin olmuştu. Şimdi sıra Haymak işçilerini de dışarı çıkarmaya gelmişti. Haymak, Süleyman Demirel’in kardeşinin fabrikasıydı. Patron eli sopalı adamlar getirmişti direnişi kırmak için. Bu arada işçiler kendilerini fabrikaya kilitlemişlerdi. Haymak önüne gelen işçiler, grev kırcıları etkisiz hale getirdiler. Sonra da Haymak işçilerini de saflarına katarak 18.00 civarında fabrikadan ayrıldılar. Tugay yoluna doğru ilerleyen kitle, 19.30 civarında halaylarla, türkülerle yürüyüşünü sonlandırdı. İşçiler ertesi gün yeniden buluşmak üzere ayrıldılar.
[Nazım Alpman’ın hazırladığı “Türkiye’yi Sarsan İki Gün” belgeselinden alınmıştır]
O günlerde genç bir subay olan Gazeteci Atilla Özsever ve Mehmet Karaca, Haymak önündeki gelişmeleri şöyle anlatıyor:
UİD-DER’li işçiler: Köklerimiz bir çınar gibi ulu ve sağlam
Metal işçilerinin bir etkinliğinde o yılları yaşamış bir işçi abimiz 15 Haziran günü ayağa kalkan işçilerin tek tek fabrikalara girip işçileri eyleme katarken bir fabrikada işçilerde tereddüt varsa bunu nasıl aştıklarını anlatmıştı. O günün havası ve ruhu farklıymış. Kiminde kadın işçilerin içerdeki işçileri eyleme çağıran konuşmalar yaptıklarını, kiminde mahalle imamının gelip içerdeki işçilere neden mücadele etmesi gerektiğini anlattığını ve o sayede on binlerce işçinin alanlara büyük bir inançla çıktığını anlattı. Yaşananlar bu topraklarda yaşanmış. Bütün bunları unutmamak gerekiyor.
Kartal’dan bir öğretmen