You are here
ABD’de Liman İşçilerinden Kitlesel Grev
ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri Birliği (ILA) ve işveren örgütü, Amerika Birleşik Devletleri Denizcilik Birliği (USMX) arasında yapılan görüşmelerde sendika en az yüzde 77 oranında zam isterken, USMX teklifini yüzde 50’de tuttu. 36 limanı kapsayan kitlesel grevde işçiler 1977’den bu yana yapılan en büyük liman grevine de imza attılar.
Ücretlerinin iyileştirilmesini isteyen işçiler, liman işletmeleri milyar dolarlık kârlar elde ederken bu zenginliği üreten işçilerin giderek daha çok yoksullaştığına dikkat çekiyorlar. Mevcut ücretlerinin yüksek enflasyon karşısında giderek eridiğini belirten binlerce işçi kiralarını, elektrik faturalarını, çocuklarının eğitim masraflarını ödemekte zorlandıklarını söylüyorlar. Gıdadan bebek bezine, mobilyadan giyime, teknolojik malzemelere dek Amerika’nın çok çeşitli ürün ihtiyacının lojistiğinde kilit rol oynayan limanlarda çalışan işçiler, taleplerinin bir an önce karşılanmasını istiyorlar.
Sendika temsilcileri, bir yıla yakın bir süredir bu greve hazırlandıklarını ve taleplerinin liman işletmelerinin kâr oranları göz önüne alındığında kolaylıkla karşılanabileceğini belirtiyorlar. Limanların sadece 2020’den 2023’e kadarki sürede 400 milyar doları aşan kârı, konteyner taşımacılığının başladığı 1957 yılından bu yana elde edilmiş toplam kazançtan bile daha fazla. Sendika, liman işçilerinin kışın dondurucu soğukta, yazın kavurucu sıcakta, pandemi döneminde ve kötü şartlarda dur durak bilmeden çalışmalarına rağmen daha fazla yoksullaşmalarını kabul etmeyeceklerini belirtti.
Binlerce işçinin hak talepleriyle çıktıkları bu grev “patronlar dünyasını” paniğe soktu. 200’den fazla işletme sahibi Beyaz Saray’a, yani Amerikan başkanlığına, grevi önlemek üzere müdahale etmesini talep ettikleri bir mektup gönderdi. Başkanlık seçimleri yaklaştığı için grevin kitleselliğini ve kamuoyunda edindiği geniş yankıyı hesaba katmak zorunda kalan ABD egemenleri doğrudan grevi yasaklamak yerine şimdilik müzakerelerin devam etmesi yönünde bir müdahalede bulundu. Grevin 3. gününde yeni bir sözleşme müzakeresi için 15 Ocak’a kadar süre tanındı. Bu süre içinde işçilerin ücretlerine yüzde 62 oranında zam yapıldı. Önemli bir kazanımla uzatılan müzakere sürecinde, işçiler nihai anlaşmanın yapılacağı 15 Ocak’a kadar çeşitli iş yavaşlatma eylemlerine, uyarı grevlerine devam edeceklerini belirtiyorlar.
Dünyanın dört bir yanında patronların kârı artarken, üretilen toplam zenginlikten işçi sınıfının payına düşen ise azalıyor. Egemenlerin zenginliği, işçi ve emekçilerin sefaleti üzerinde yükseliyor. Ancak yoksullaştırma politikalarına, derinleşen eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı işçi sınıfı da grev silahını kuşanmaya, kitlesel mücadelelerle hak arayışlarını sürdürmeye devam ediyor.